sweep Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • f (swept) süpürmek, süpürge ile temizlemek, toplamak veya götürmek, süpürüp götürmek; sürüklenmek, sürüklemek; yayılmak; süpürge gibi sürümek; süpürge sürter gibi sürtmek; her tarafına dikkatle bakmak; taramak; salınarak hızla geçmek; azametle yürüyüp geçmek; süpürür gibi üzerinden geçmek; silip süpürmek; i süpürme, temizleme; dikkatle her tarafı gözden geçirme; süpürmeye benzer hareket; dönemeç; büyük kürek, boyna küreği; baca temizleyicisi; parayı silip süpürme; büyük başarı; alan, saha; meyil; kuyu çıkrığı; çoğ kuyumcu işi kırpıntısı sweep all before one tamamen başarmak sweep along süpürüp getirmek; azametle yürüyüp geçmek sweep away süpürüp temizlemek sweep down yukarıdan aşağıya doğru süpürmek sweep off bir şeyin üstünden süpürmek sweep one off one's feet üstüne fazla düşmek sweep out of the room odadan azametle çıkmak sweep out the room odayı baştan aşağı süpürmek sweep past süratle veya azametle geçmek sweep the ground yerleri süpürmek (etek) sweep the seas of one's enemies düşmanlarından paçayı kurtarmak sweep up the room odayı süpürüp temizlemek A wave of protest swept the opposition party into power Direnme hareketi muhalefet partisini iktidara getirdi chimney sweep baca temizleyicisi Everything she had saved was swept away overnight Bir gece içinde her şeyini kaybetti Fire swept the business district Yangın iş yerlerini mahvetti He swept the books off the desk Sıradaki kitapları fırlattı make a clean sweep of bütün bütün temizlemek The bandits swept down on the village Eşkiyalar köyü yağma etti The horses swept around the corner Atlar köşeyi hızla döndü The tornado swept over the city Kasırga şehri altüst etti




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor