slow Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • s, z, f yavaş, ağır, bati; ağır yürür, yavaş gider; geri kalmış; güç anlayan; can sıkıcı, bıktırıcı; hızlı koşmaya elverişli olmayan (koşu yolu); z yavaş yavaş, ağır ağır; f, (sık sık up veya down ile) hızını eksiltmek, yavaşlatmak; ağırlaşmak, yavaşlamak, gecikmek slow match ağır yanar fitil slow motion yavaşlatılmış hareket slow oven ağır ateşi yanan fırın slowly z yavaş yavaş, ağır ağır slowness i yavaşlık




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor