on Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • edat üzerinde, üstünde üstüne; yanında; kenarında; tarafında, de; ile; esnasında, zarfında; hakkında; halinde on the alert tetikte, uyanık on the contrary aksine, bilakis on the offensive hücum halinde on the whole genellikle, her şeyi hesaba katarak on the track of peşinde, izinde on Thursday perşembe günü, Let's be on our way Gidelim The house is on fire Ev tutuşmuş Yangın var The joke is on you Bu taş size atıldı The car stalled on me Arabanın motoru durdu ve bana zorluk çıkardı
    • z, s üzerinde, üstünde, ileriye, ileride; bir düziye, aralıksız; vuku bulmakta; s giyilmiş, çıkmamış; İng, argo olması muhtemel; makbul; i kriket oyununda vurucunun bulunduğu saha tarafı off and on kesintili and so on filan, vs, vb on and on ara vermeden, biteviye be on to kdili haberdar olmak, açıkgöz olmak bow on den pruvası yönünde Come on Haydi gel, etme canım farher on ileride go on devam etmek Go on! Yürü bakalım! ileri! Saçma! later on daha sonra, biraz sonra look on seyretmek Night is coming on Karanlık basıyor put on a coat palto giymek turn on the light ışığı açmak walk on yürüyedurmak, ileri gitmek




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor