fresh Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (s), (z), (i) taze, yeni; tatlı (su); temiz, serin (hava); canlı; dinlenmiş, taravetli; acemi; (ABD), (k)dili küstah, cüretkâr; yeniden süt vermeye başlayan (inek); (z) taze taze; (i) serinlik fresh air camp açık hava kampı fresh breeze serin ve orta hızda rüzgâr fresh complexion tazelik, körpelik, taravet freshwater (s) tatlı suya ait, tatlı suda yaşayan; acemi; (ABD) tanınmayan begin a fresh chapter yeniden başlamak, yeni bir sayfa açmak break fresh ground önemli bir hamlede bulunmak fresh out of (k)dili yeni tükenmiş freshly (z) taze olarak, dipdiri freshness (i) tazelik, dirilik, taravet; acemilik




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor