for Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (kıs) foreign, forestry
    • edat bağlaç için, -e; uğruna; şerefine; -den dolayı sebebi ile, cihetten; -e mukabil, karşı; uygun; yerine; hususunda, dair; göre; baglaç çünkü, zira for all I know bildiğime göre for all that herşeye rağmen forall the world ne pahasına olursa olsun, dünyada; tıpkı, aynen for cash peşin para ile for good bütün bütün, temelli olarak for life hayat boyunca for many miles around bütün civarda for months aylardan beri; aylarca for my part kendi hesabıma, bana kalırsa for my sake hatırım için for once bir kerecik, bir defacık for reform yenilik taraftarı, devrimci for sale satılık for the life of me başım hakkı için, vallahi for the second time ikinci defa olarak as for me bana gelince be tried for his life idam talebiyle yargılanmak care for bakmak, meşgul olmak; sevmek; arzu etmek For shame ! Ne ayıp! fit for nothing hiç bir işe yaramaz, beş para etmez go for almaya gitmek; (k)dili kabul etmek, istemek go for a walk yürüyüşe çıkmak Go for it! Saldır ! Davran! hard up for money para sıkıntısında He was hanged for a pirate Korsan diye asıldı I for one do not believe it Kendi hesabıma ben inanmıyorum If it weren't for you Siz olmasaydınız Is he the man for the job? O bu işin adamı mı? It is for you to make the move Bu işe siz önayak olmalısınız işe girişmek size düşer It's time for school Okul zamanı geldi Iast for many hours saatlerce sürmek He has left for India Hindistan'a hareket etti Iong for hasretini çekmek, özlemek, çok istemek, canı çekmek mistaken for him ona benzetilmiş not long for this world ölumü yakın, (colloq) suyu kaynamış notorious for -e adı çıkmış, ile meşhur Now we are in for it Çattık belâya ! Oh, for wings ! Keşke kanatlarım olsaydı! pay for ödemek ready for dinner yemeğe hazır shift for oneself kendini geçindinmek So much for that Bu hususta şimdilik bu kadar yeter take him for a robber onu hırsız sanmak Things look bad for you işleriniz kötü görünüyor a belt for ten liras on liralık kemer time for work işe uygun zaman use a book for a desk sıra yerine kitap kullanmak too beautiful for words sözle tarif edilemeyecek kadar güzel tooth for tooth dişe diş tremble for üzerine titremek walk for two miles iki mil yürümek What for? Niçin? Neden? word for word harfiyen, kelimesi kelimesine




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor