flesh Kelime Anlamı ve Kullanımı
    
    
    
- (i) et; kasaplık et; tavuk veya balık  eti; beden, cisim, ten, vücut; beşer tabiatı,  insaniyet; ten rengi; sişmanlık; nesil, soy,  ırk; insan oğlu; canlı yaratıklar; meyvanın  etli kısmı flesh and blood nesil, kan, akraba;  beşer tabiatı flesh color ten rengi flesh  fly yumurtalarını etin üstüne bırakan karasinek fleshpots (i) zevk; zevki tatmin için  gidilen eğlence yerleri flesh wound hafif  yara all flesh bütün canlı yaratıklar, beşeriyet in the flesh kendisi, yaşayan, canlı  It makes my flesh creep Tüylerimi ürpertiyor fleshiness (i) şişmanlık, semizlik, etlilik  fleshless (s) etsiz fleshly (s) bedene ait; etli,  etten ibaret, şişman; dünyevi fleshy (s) ete  ait, ete benzer; şişman, etli, toplu
 - (f) et yedirmek, etle beslemek; kan  dökmek; hırsını tahrik etmek; etle kaplamak;  eti sıyırmak (deriden) flesh out dolgun olmak; şişmanlatmak; ayrıntılarıyla anlatmak