carry Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (f) taşımak; nakletmek; götürmek; çekmek; sürüklemek; -e hamile olmak; desteğini kazanmak; zaptetmek; satışa arzetmek; elde etmek; devam ettirmek; (mat) geçirmek; menzili olmak; (mecliste) kabul edilmek; taşıyıcı vazifesi görmek; atıcı veya fırlatıcı kuvveti olmak (top) ; uzaktan duyulabilir olmak (ses) ; (başını) dik tutmak carry a motion bir teklifi onaylamak carry away asker olmak; silâh taşımak carry away götürmek; büyülemek, meftun kılmak carry coals to Newcastle Mısıra pirinç götürmek carry conviction inandırıcı vasıfta olmak carry forward ilerletmek; (hesabı) yeni sayfaya nakletmek, yeni devre nakletmek carry off kapıp götürmek, kaçırmak; öIümüne sebep olmak; başarmak; cesurca karşılamak; kazanmak (ödül) carry on devam etmek, devam ettirmek; deli gibi davranmak; ile meşgul olmak, idare etmek; flört etmek carry out başarmak; tamamlamak; icra etmek carry over aktarmak; tehir etmek carry the day yenmek carry three (mat) elde var üç (toplama ve çarpmada) carry through bitirmek, sonuçlandırmak carry weight ağır basmak carrying charge taksitli satışlarda ödenen faiz




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor