breath Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • i nefes, soluk; bir nefeslik zaman, dem, an; fısıltı; hafif rüzgâr; ağızdan çıkan buhar, buğu breathtaking s heyecan veren, insanın nefesini kesen catch one-s breath soluğu kesilmek, soluk almak, dinlenmek in the same breath bir solukta, aynı zamanda save one's breath boşuna nefes tüketmemek out of breath soluğu kesilmiş, soluk soluğa take one's breath away insanın nefesini kesmek, heyecan uyandırmak under one's breath alçak sesle fısıldayarak




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor